Madencilikte İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi (MİSGEP) Kapsamında 16 Şubat 2021 tarihinde Hibe Bileşeni Açılışı ve Hibe Uygulama Eğitimi, Genel Müdürlüğümüzün ev sahipliğinde COVID 19 pandemisi önlemleri kapsamında online olarak gerçekleştirilmiştir.

MİSGEP kapsamında maden ve diğer çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde işçi, işveren sendikaları, STK’lar, OSB’ler, meslek liseleri ve üniversiteler gibi çeşitli tarafların başvurduğu, iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirilmesi için hibe desteği sağlanmaktadır. Yapılan hibe başvuruları arasından seçilen 9 adet Üniversite, 9 adet Sanayi ve Ticaret Odası, 7 adet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 4 adet Birlik, 4 adet Dernek, 2 adet Vakıf ve 2 adet Sendika olmak üzere toplam 37 adet proje, 6 Milyon Avroluk Hibe desteğinden faydalanmaya hak kazanmıştır.

Açılış toplantısı, AB Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Mehmet Caner DEMİR ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer UZUNKAYA’nın açılış konuşmaları ile başladı.

AB Türkiye Delegasyon Sektör Yöneticisi Mehmet Caner DEMİR işletmelerde iyi bir iş sağlığı ve güvenliği yönetiminin işverenin karlılığına ve üretime olumlu etkisi olduğuna değinmiştir. 400 başvuru arasından konusunda yetkin Bakanlık uzmanları tarafından yapılan değerlendirme ile hibe programından faydalanan değerli proje sahiplerini kutladığını, sözleşme imzalayan proje sahiplerinin hedefledikleri başarıya ulaşmalarını, sahadaki değişime katkı vereceklerini, 2,5 gün sürecek eğitimin kendilerine AB’nin de belirlediği standartlar ve diğer dikkate şayan hususlar için önemli olduğunu belirterek başarı dileklerini iletmiştir. Demir ayrıca; iş sağlığı ve güvenliği yatırımlarının fayda maliyetinin önemine ve iş kazalarının maddi ve manevi kayıplara ek ülkelerin ekonomisine verdiği zararlara değinmiştir.

Genel Müdürümüz Cafer UZUNKAYA konuşmasına madencilik sektörünün iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli ve öncelikli bir sektör olmasına ve iş sağlığı ve güvenliği alanındaki ilk düzenlemelerin yine bu sektör özelinde olmasına değinerek başlamıştır. Buna ek olarak ülke ekonomisi açısından da bu sektörde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamanın önemini belirtmiştir. Sayın Genel Müdürümüz, 2012 yılında yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile önleyici, kapsayıcı, katılımcı, işbirliği ve koordinasyonun benimsendiği bir mevzuata sahip olduğumuzu belirtmiş, bunun yanında iş sağlığı ve güvenliği gibi toplumsal ve kültürel boyutlara sahip bir konuda yasal düzenlemeler, her zaman tek başına yeterli olmadığını, gerek çalışanların gerekse işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını yeterince içselleştirmesinin, çözümün en önemli anahtarlarından biri olduğunu ifade etmiştir.

Bugüne kadar Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülen Avrupa Birliği destekli projelerle ülkemiz iş sağlığı ve güvenliğine önemli kazanımlar sağlandığını belirten genel müdürümüz, 37 projeye İş Sağlığının ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Hibe Programı kapsamında hibe desteğinde bulunulacağını, projeler kapsamında elde edilen çıktıların yaygınlaştırılmasına ve yürütülen projelerin sürdürülebilirliğine verdiği önemi, 6331 sayılı Kanunun genel yaklaşımı ve kurgusun işyerlerinde yönetim sistemi yaklaşımının benimsenmesiyle sürdürülebilir sağlıklı ve güvenli çalışma ortamlarını sağlanabileceğini vurgulamıştır. Genel Müdürümüz, iş sağlığı ve güvenliği hususunda çalışma hayatının bütün aktörlerine önemli sorumluluklar düştüğünü, ülkemizde insana yakışır çalışma ortamlarını iş birliği içerisinde olduğumuz çalışmalarla birlikte başaracağımızı belirterek, projenin ülkemize ve çalışma hayatına hayırlar getirmesi temennisinde bulunmuştur.