…
10 Mayıs 2022, Salı Ankara

Bakan Bilgin, 36. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası Açılış Programı'na Katıldı


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve Mikrocerrahi Vakfı’nın ATO Congresium’da düzenlediği 36. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası Açılış Programı'na katıldı.

Programda konuşma yapan Bilgin, iş sağlığı, iş güvenliğinin insani bir mesele olmasının önemine vurgu yaparak, “Biz işçi sağlığı, iş yeri güvenliği, işçinin güvenliği bu konularını çok önemsiyoruz. Her şeyden önce işçinin sağlığının devam etmesi için iş yerinin şartlarının da sağlıklı olması lazım. Dolayısıyla iş yerine ve iş yerinin sahiplerine büyük yük düşmektedir. Bu sorumluluğu kamu elbette düzenlediği yasal çerçevelerle, kanunla koruyor ancak bu mesele mevzuatla çözülen bir mesele değil, mevzuat çok önemli ama yeterli değil. Mevzuatın uygulamaya dönük sorumlularının yani iş yeri sahibinin, yöneticilerinin bu sorumlulukları yerine getirmesi lazım. Kamunun da bu sorumlulukları yerine getirip getirmeme konusunda denetiminin her aşamada olması lazım. Biz Çalışma Bakanlığıyız, emeği korumak bizim birinci görevimiz. Dolayısıyla hedefimiz; iş yerinin ihmalleri konusunda sıfır tolerans ve sıfır can kaybıdır. Emeği, çalışanları koruyacak bütün tedbirleri almak, uygulatmak ve denetimi bizim sorumluluğumuzdadır. Bu konuda pandemi döneminde denetimler her konuda olduğu gibi askıya alınmıştı, bunu sıkılaştırdık ve ihmale sıfır tolerans tanıyarak can kaybına imkân aralayacak hiçbir kapı bırakmayacağız. Bu konuda tavrımız kesin, denetimleri de kanunun her aşamasını da uygulamanın sorumluluğunu üstleneceğiz ve genel müdürlüğümüz bu konuda bütün imkânlarını seferber edecek, taviz yok. Çünkü herhangi bir inşaatta, herhangi bir tersanede bir can kaybının olması demek bu süreçlerde rol alan başta ben olmak üzere görevli olan herkesin bir ihmalinin olması demektir. Bu konuda ihmal kabul etmiyoruz, hiçbir can kaybına asla göz yummayacağız, sorumlularının da hesabını adalet önünde vermesi için tüm imkanlarımızla takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Bilgin; “Üretim düzeninin sağlıklı olabilmesi için iş sağlığı ve iş güvenliğinin öncelikli olarak ele alınması lazım. Bu bir insani problemdir, insanlarımızı, çalışanlarımızı, emekçilerimizi korumamız için onun alt yapısı olan üretim sürecindeki her mekanizmayı, insana göre düzenlememiz lazım. İş sağlığı ve iş güvenliği meselesi sanayiye, ihracata dayanarak büyüyen ekonominin temel vazgeçilmez şartıdır. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Haftasının 36.’sını düzenlediğimiz bu haftanın başlangıç toplantısının hayırlara vesile olmasını diliyorum.” dedi.

Çalışanlarımızı ve Emeklilerimizi Enflasyon Karşısında Koruyacak Kapsamlı Düzenlemeler Yapacağız”

Pandeminin sonuna gelirken tüm dünyada ekonomik dalgalanmaların ortaya çıktığına değinen Bakan Bilgin, “Meydana gelen ekonomik sorunların yansımaları çok geçmeden Türkiye üzerinde de kendisini hissettirmeye başladı. Rahat bir nefes alacağımızı ümit ederken pandemi sonrasında böyle bir ekonomik sorun ile karşı karşıya kaldık. Bunun bize en büyük yansıması bildiğiniz gibi hayat pahalılığı, genel adı ile de fiyatların genel seviyesinin yükselmesi, artma hızının ortaya çıkması yani enflasyon sorunu şeklinde tezahür etti. Bizdeki enflasyonun en önemli sebebinin dünyadaki enerji fiyatlarındaki artışın bize yansıması olduğunu biliyoruz. Kamu olarak bunun sokağa, vatandaşın gündelik tüketimine yansımaması konusunda ciddi tedbirler aldık ve çeşitli bakanlıklarımız bunları uygulamaya koydular. Enflasyonu kontrol altına alacak çeşitli iktisat politikaları uygulanıyor ama kendi çalışma alanımla ilgili şunu belirtmem lazım; enflasyonun karşısında çalışanlarımızı, işçilerimizi, emekçilerimizi, kamu personelini ve emeklilerimizi koruyacak tedbirleri almak durumundayız. Elbette enflasyonun kontrol altına alınması için uygulanan politikalar belli bir müddet içerisinde enflasyonda düşüş sağlayacak, bütün bunlara bağlı olarak biz de çalışanlarımıza dönük koruyucu politikaları, uygulamaları devreye sokmak zorundayız. Önümüzdeki 6 aylık enflasyon değerlendirmesi yaptığımız zaman çalışanlarımızı emekçilerimizi, kamu personelini ve özellikle de emeklilerimizi enflasyon karşısında koruyacak kapsamlı düzenlemeler yapacağız” diye konuştu.

“3600 Ek Gösterge Konusunda Kapsayıcı Bir Düzenlemeyi Yapacağız”

Türkiye tarihinde ilk defa bütün ücret gelirlerinden asgari ücret düzeyinde verginin kaldırıldığını anımsatan Bilgin, şunları kaydetti:

“Enflasyon karşısında çalışanları asgari ücreti yüzde 50 arttırarak koruduk, asgari ücretten verginin kaldırılması ve asgari ücret düzeyinde bütün ücretlerin vergisinin kaldırılması tarihsel bir adımdır. Kimsenin endişesi olmasın çalışanlarımızı, emekçilerimizi, emeklilerimizi koruyacak bir programı hazırlıyoruz, bununla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Tamamlandığı zaman kamuoyumuzla paylaşacağız. Tabi bir başka çalışmamız daha var, bu ay onu da bitiriyoruz.  Memur sendikalarımızla son bir toplantı yapacağız o toplantıdan sonra nihai değerlendirmemizi yaparak bu ayın sonunda 3600 meselesi ile ilgili çalışmamızı bitirmiş olacağız. Kamu personelinin 3600 Ek Gösterge’den faydalanması konusunda en kapsayıcı düzenlemeyi yapacağımızı da şimdiden ifade etmek isterim.”

“Çalışanlarımızı Enflasyonun Tahribatına Maruz Bırakmayacak Şekilde Koruyacağız”

Sözleşmeli personel konusuna ilişkin de bilgi paylaşan Bakan Bilgin, şöyle konuştu:

“Sözleşmeli personelin eş durumundan tayin hakkı, emeklilik ile ilgili düzenlemeleri, statüsü ile ilgili sorunları da 3600’den sonra öncelikli olarak ele alıp çözeceğiz. Türkiye, ekonomide yaşanan dalgalanmalar, enerjinin meydana getirdiği sorun, küresel ölçekte yaşanan tedarik zincirinin kopması, birçok başka sebebin de eklendiği enflasyon ortamına karşı sosyal politikaları devreye sokmakta tereddüt etmiyor, bu bizim görevimiz. Bu görev çerçevesinde de uygulanabilecek her şeyi gözden geçiriyoruz, her konuda çalışmamız hazır, zamanıyla başlayarak adım adım uygulamaya sokacağız. Çalışanlarımızı, emekçilerimizi, emeklilerimizi enflasyonun tahribatına maruz bırakmayacak şekilde koruyacağız. Türkiye sosyal devlettir, üretim gücüne dayalı olarak da sosyal politikaları ile emekçilerini korumaktan asla vazgeçmez.”

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Muhittin Bilge ise İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası etkinlikleri kapsamında program boyunca sosyoekonomik boyutuyla iş sağlığı ve güvenliği konusunun her yönüyle ele alınacağını belirterek, genel müdürlüğün çalışmaları ile ilgili bilgileri paylaştı. Bilge, 10-12 Mayıs süresince devam edecek olan etkinlikler ile tüm tarafları kapsayan, çalışma hayatının güncel konularına uygun olarak hazırlanan içeriklerle iş sağlığı ve güvenliği kültürünün gelişimine ve bu doğrultuda oluşacak bilinç ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilmesine katkı sağlayacağına vurgu yaptı.

Açılış konuşmalarının ardından hatıra fotoğrafı çekildi.

Programa Bakan Yardımcıları Adnan Ertem, Faruk Özçelik, Lütfihak Alpkan ile TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Alkol, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Faik Yavuz, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken katıldı.