…
…
11 Ekim 2021, Pazartesi Afyonkarahisar,Türkiye

Bakan Bilgin, Türk-İş Bölgesel Şube Başkanları ve İl Temsilcileri Semineri’ne Katıldı


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Biz en düşük ücret alan işçilerimize seyyanen 400 liranın üzerinde bir zam yaparak, onları 4000 liraya çektik ondan sonra da yüzdelik zammı konuştuk, bunu da gerçekleştirdik. Bu Türk kamu çalışma hayatında kamu işçileri açısından sadece bir ücret artışı değil sosyal dengenin kurulması açısından da önemli bir adımdır" dedi.

Bakan Bilgin, Afyonkarahisar'da düzenlenen "Türk-İş'in Bölgesel Şube Başkanları ve İl Temsilcileri Semineri"ne katıldı.

Kovid-19 salgını sürecinde neoliberalizmin bütün dünyanın ekonomik ve sosyal dengelerini paramparça ettiğini aktaran Bilgin, dünyanın en gelişmiş ülkelerinin ekonomik politikalarıyla sosyal devlet anlayışını tahrip ederek, insanlara çok büyük maliyetler ödettiğini ifade etti.

Bilgin, gelişmiş ülkelerin sağlık sistemlerinin salgın karşısında perişan olduğunu belirterek, “Bazı ülkelerde hastane önlerinde, sokaklarda ölen insanların manzaralarını izledik. Türkiye bu süreçte sosyal devlet uygulamalarıyla salgının yarattığı bütün sorunlara en insani cevabı vermiştir” diye konuştu.

Türkiye'de tüm sağlık hizmetlerinin ücretsiz olduğunu hatırlatan Bilgin, "Bir Kovid-19 hastasının yaklaşık maliyeti Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Avrupa ortalamasında 11 dolar. Türkiye bunu 5 kuruş almadan bir sosyal devlet sorumluluğuyla gerçekleştirmiştir" ifadelerini kullandı.

"Önce Düşük Gelirli İşçileri Korumak Mecburiyetindeyiz"

Bilgin, kamuda düşük ücretli işçilere en yüksek zammı gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bir iş yerinde çalışanlar arasında ücret farkı ülkenin yaşadığı gelir dağılımı sorunlarından daha farklı bir düzeydeyse, daha göze batan bir düzeydeyse orada iş barışı olmaz. Önce düşük gelirli işçileri korumak mecburiyetindeyiz, ondan sonra yüzdelik zammı tartışabiliriz ve konuşabiliriz. Onun için biz en düşük ücret alan işçilerimize seyyanen 400 liranın üzerinde bir zam yaparak, onları 4000 liraya çektik ondan sonra da yüzdelik zammı konuştuk, bunu da gerçekleştirdik. Bu Türk kamu çalışma hayatında kamu işçileri açısından sadece bir ücret artışı değil bir sosyal dengenin kurulması açısından da önemli bir adımdır."

Türkiye'nin, sosyal hayatında, sosyal dengelerinde yapılacak düzenlemelerle daha ileriye mesafe kat etmesinin mümkün olduğunun altını çizen Bilgin, sosyal devlet uygulamalarından vazgeçmeden Türkiye'yi büyütmenin mümkün olduğunu söyledi.

"Enflasyon Üstünde Bir Gelir Dağılımını Düzenleyecek, Sosyal Politika Hedefinden Asla Uzaklaşmayacağız”

Dünyada bir enflasyon eğilimi olduğunu ifade eden Bilgin, "Günümüzde enflasyon, hayat pahalılığı ortaya çıkmaktadır. Elbette Türkiye bu süreci bu enflasyonla ilgili sorunları aşacak bir ülkedir. Yapılacak düzenlemeler ile, hem uyguladığımız hem uygulayacağımız sosyal politikalarla bunun zararlarını asgari düzeye indirecek, aynı zamanda kısa vadede ekonomi politikalarıyla enflasyonun özellikle dar gelirlilere yansıyan yönünü bertaraf edeceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye ne bağımsızlığından taviz verecektir ne sosyal politikasından taviz verecektir ne de dar gelirlisini, çalışanlarını, emekçilerini enflasyona mağlup edecektir. Enflasyon üstünde bir gelir dağılımını düzenleyecek, sosyal politika hedefinden asla uzaklaşmayacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Önümüzdeki dönem asgari ücret görüşmelerinin başlayacağını söyleyen Bilgin, bu görüşmelerin bütün sosyal alanları düzenleyeceğini de sözlerine ekledi.