…
…
…
…
11 Mayıs 2022, Çarşamba Ankara,Türkiye

Bakan Bilgin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında Görevli 25 bin işçiyi kapsayan 5. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) İmza Töreni’ne Katıldı


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatında istihdam edilen yaklaşık 25 bin işçiyi kapsayan 5. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’ni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde Reşat Moralı Toplantı Salonu’nda imzaladı.

Bakan Bilgin, toplu iş sözleşmeleri, sendikal örgütlenme ve sendikal mücadelenin bir ülkede demokrasinin göstergesi olduğuna vurgu yaparak, Türkiye'nin demokrasiyi bütün kurumlarıyla işleten bir ülke olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin emekçilerin toplu pazarlık mücadeleleriyle güçlendiğini aktaran Bilgin, şunları kaydetti:

"Biz toplu iş sözleşmelerinin her aşamasını bu mücadelelerin demokrasiye yaptığı katkı açısında da değerlendirmek durumundayız. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız bünyesinde çok özel hizmetler üretiliyor. Zor zamanlarda 24 saat nitelikli hizmet ortaya koyuyorlar. Bu bakımdan onların emeklerini ücretle değerlendirmek zordur ama hayatımızı sürdürmemiz için gerekli olan şeylerden biri de elde ettiğimiz gelirdir. Çalışanlarımızın bu gelirlerinin artırılması önemlidir. Özellikle enflasyon dönemlerinde bu gelirlerin artışı daha çok ortaya çıkmaktadır. Bu sözleşmeyle günlük ücretler 130 liradan 300 liraya çıkartılmıştır. Bu fevkalade önemli bir artıştır."

“Kamu Çerçeve Protokolü Bağlayıcı Bir Sözleşmedir”

Bakan Bilgin, geçen dönem imzalanan Kamu Çerçeve Protokolü'nün tüm kamu kurumlarını bağladığına işaret ederek, "Bazı kamu kuruluşlarında, bazı belediyelerde ve bazı üniversitelerde bu sözleşmenin şartlarına uymama gibi eğilimler oluyor. Bu işler böyle keyfi olmamalı. Kamu Çerçeve Protokolü bağlayıcı bir sözleşmedir. Buna uymamak demek, ‘Biz Türk iş hukukuna, sendikalar hukukuna, toplu sözleşme hukukuna uymuyoruz’ demektir. Bu, suç duyurusunda bulunmaya kadar götürecek bir yargı davranışıdır. Onun için bu sözleşmelerin uygulanmasının müeyyidesi bizim hukuk sistemimizdir. Çalışanlarımızı, emekçilerimizi demokratik sistem içerisinde koruyan mekanizma sendikal örgütlenme ve onun da toplu sözleşme hukukuyla çerçeve anlaşmasında ortaya çıkan pratiklerdir. Bu pratiklere herkes uymak zorundadır. Bu aynı zamanda Türkiye'nin toplumsal barışına katkı yapan düzenlemedir" dedi.

“Enflasyonun Tahribatını Ortadan Kaldıracak Düzenlemeleri Yapacağız”

Enflasyonun çalışanların gelirlerini azaltan etkisine karşın sosyal devlet olarak gerekeni yapacaklarını kaydeden Bilgin, "Emeği korumak bizim görevimizdir. Altı aylık enflasyon farkları Temmuz’da netleşecek. Bu dönemin enflasyon tahribatını ortadan kaldıracak, onları yeniden tahkim edecek düzenlemeleri yapacağımızı kamuoyu zaten biliyor" değerlendirmelerinde bulundu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da sendikal örgütlenmenin her çalışanın en doğal hakkı olduğuna dikkati çekerek, "Biz sendikalarımızla her buluşmamızda onlara, 'Siz çalışan arkadaşlarımızın hak ve menfaatlerini savunmak için masanın karşı tarafındasınız ama bizim için karşı tarafta değilsiniz. Biz aslında temelde aynı taraftayız. Sizin sendika üyeleriniz olan arkadaşlar bizim çalışanlarımız' dedik" ifadelerini kullandı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının önemli hizmetlere imza attığını ifade eden Yanık, çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesi gereğinin her zaman farkında olduklarını ve bunun için hem Bakanlık olarak hem hükümet olarak imkanları olabildiği kadar zorladıklarını söyledi.

Yanık, görüşmelerin karşılıklı anlayış ve iş birliği çerçevesinde sonuçlanmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Hem idari anlamda hem mali anlamda onların çalışma performanslarını artıracak, onların yaşama seviyelerini, özlük düzeylerini yükseltecek her türlü imkanı sağlamaya, desteği vermeye gayret ediyoruz ama bunun karşılığında da onlardan gayet tabii ki bugüne kadar olduğu gibi aynı özveriyi, aynı çabayı, aynı duyarlılığı bekliyoruz."

Toplu sözleşmenin hayırlı olması temennisinde bulunan Yanık, "Ben hem Bakanlığımız bünyesinde çalışan arkadaşlarımız hem de hizmet alan vatandaşlarımız açısından bu iş birliğinin, bu uzlaşmanın, bu güzel imzaların hayırlara vesile olacağından hiç kuşku duymuyorum. Hepimize hayırlı uğurlu olsun inşallah. Yeni güzel çalışmalara vesile olsun diyorum" şeklinde konuştu.

“Çalışanların Haklarının Azami Ölçüde Korunduğu Bir Model Hayata Geçirildi”

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise imzalanan sözleşmeyle sosyal diyalog mekanizmaları sayesinde çalışanların haklarının azami ölçüde korunduğu ve kamu hizmetlerinde de verimliliğin sağlandığı bir modelin hayata geçirildiğini söyledi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına emeğinin ve emekçinin hakkının verilmesi konusundaki yaklaşımından dolayı teşekkür eden Arslan, şöyle konuştu:

"Sahada gerginliği artırmadan, grev sürecini yaşamadan, çeşitli tepkilerle kamuoyunu rahatsız etmeden bu toplu iş sözleşmesinin masada imzalanmış olması hakikaten bizim için büyük bir başarı. Bir toplu iş sözleşmesinin iyi bir sözleşme olmasının birinci şartı, önce sosyal diyalog mekanizmalarıyla bir uzlaşının sağlanmasıdır. Bazen tek başına ücretin yüksek olması iyi bir sözleşme anlamına da gelmiyor. Onun için ülkemizde diyalogun, uzlaşmanın ve zorluklara rağmen sorunları çözme irademizin varlığı Türk endüstri ilişkiler sistemimizin tecrübesini gösteriyor. Ben bunu çok önemsiyorum. Toplu iş sözleşmemizde yeni birtakım haklar elde edildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığındaki çalışanlar en zor işleri yapıyorlar. El uzatılması gerekenler hizmet ediyorlar, hayırlı bir iş yapıyorlar. Onların ödüllendirildiği bir toplu iş sözleşmesine imza atmak benim için büyük bir onur ve gurur."

Öz Sağlık-İş Genel Başkanı Devlet Sert ise, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ile yaptığımız görüşmelerde kendisi çalışanların her zaman yanında olduklarını ifade etmiş ve olumlu yaklaşımlar sergilemiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız ile görüşmelerimizde de Sayın Bakanımızın emeğe bakış açısını bildiklerinden dolayı kamuoyunda büyük beklenti oluşmuştur. Sayın Bakanımızın bu olumlu tavırlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Önemli bir adım atıldı özellikle müzakerelerde yeni haklar elde edilmiştir. Sosyal diyalog çerçevesi içerisinde işçi-işveren arasında sosyal diyalog mekanizmasını işleterek önemli bir adım atıldı. Bakanlıklarımızın, sendikamızın bütün yöneticilerine teşekkür ediyorum, toplu sözleşmemizin çalışma hayatımıza, sendikamıza ve işverenlerimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum” dedi.

Konuşmaların ardından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında çalışan yaklaşık 25 bin işçiyi kapsayan 5. Dönem Toplu İş Sözleşmesi, Öz Sağlık-İş Sendikası ile Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında imzalandı.