…
…
…
…
…
…
28 Temmuz 2022, Perşembe Ankara, Türkiye

Bakan Bilgin, Bursa’da Ziyaretlerde Bulundu


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Bursa’da “Yeni Bir İstihdam Modeli: Üretim Sürecine Katılım Programı”nın Tanıtım Toplantısına” katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Bursa’ya gitti.

AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Bilgin, burada yaptığı konuşmada, Bursa'da 1 milyonun üzerinde sigortalı işçinin çalıştığını ve kentin ülke ekonomisine önemli katkı sağladığını ifade etti.

Bakan Bilgin, dünya genelinde özellikle enerji maliyetlerinin artmasının tedarik zincirlerinin kopmasına yol açtığını kaydederek, şunları aktardı:

"Biz de bunun yansımalarını yaşıyoruz. Elbette enflasyonun yüzde 80'lere doğru gitmesi, bu ciddi bir sorun. Öncelikle enflasyonu kontrol altına alıp bu sorunu belli bir süre içerisinde çözmemiz lazım. Türkiye'nin bu konuda avantajları var. Türkiye üretim gücünün dinamizmi. Bu ne demektir? Sanayideki üretkenliğin artması demektir. Sanayinin büyümesini devam ettirmesi demektir. İmalat sanayisinin büyüme içerisindeki payının artması demektir. Rakamlara baktığımız zaman, işte sanayinin yüzde 9,1 büyümesi yıllık bazda. İmalat sanayisinin yüzde 13'ün üzerinde büyümesi. Bütün bunlar bizim geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Çünkü bunun başka bir yolu yok. Yani Türkiye enflasyonu nasıl yenecek? Enflasyonun kaynaklarını biliyoruz. Bunların en başında işte dövizdeki dalgalanmalar ve bildiğiniz gibi enerji fiyatları geliyor. Döviz üretmemiz lazım. Onun da iki yolu var. Birisi üretimi artırarak, ihracat yoluyla döviz gelirlerimizi artırmak. Türkiye'nin en önemli kaynağı odur. Üretim gücüne dayalı büyümenin yarattığı avantajı buradan dış ticaret yoluyla elde etmek. İkincisi de turizm gelirleri. Bursa bunların ikisinin de olduğu yerdir."

“Emekçilerimizi Koruyacak Politikaları Başından İtibaren İzliyoruz

Türkiye'nin gelecek yıl daha sağlıklı bir zeminde, daha kontrollü bir şekilde, ekonomik üretim faktörlerini daha iyi yönetebilecek bir aşamaya geçeceğini belirten Bilgin, şöyle devam etti:

"Onun için buradaki en önemli sorunumuz da işsizliği azaltmak, istihdam yaratmak ama emekçilerimizi enflasyonun ve bugünkü ekonomik şartların olumsuzlukları karşısında korumak, enflasyonun toplumsal hayat üzerindeki tahribatını engellemek. Bu görev bizim Bakanlığımıza ait. Emekçilerimizi koruyacak politikaları başından itibaren izliyoruz. Türk tarihinin yakın dönemine, 60 yılına baktığımız zaman hep asgari ücretin vergi dışı bırakılması söylenirdi. Hatta bizim öğrenciliğimizde de bizim çok slogan olarak söylediğimiz bir husustu. Bunu gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yılın sonunda Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu kararlı tavırla Türkiye'nin enflasyona karşı çalışanlarını korumasında tarihi bir adım atıldı."

“Aralıkta Emekçilerimizi Koruyacak Kapsamlı Bir Düzenleme Yapacağız”

Bilgin, çalışanları enflasyona karşı korumak için asgari ücretin bir yıl önceye göre yüzde 94 oranında artırıldığını anımsatarak, "Bu bizim çalışanlara karşı sözümüz; önümüzdeki dönem içerisinde ya önümüzdeki 5 aylık dönem içerisinde meydana gelen yeni aşamalarda ücretlerimizi koruyacağımızı ilan ettik. Bu bizim milletimize, emekçilerimize karşı Türk devletinin sosyal devlet kimliğiyle verdiği bir sözdür. Bunda da hiç kimsenin tereddüdü olmasın uygulayacağız. Aralıkta da yeniden bütün bu şartları dikkate alarak emekçilerimizi koruyacak kapsamlı bir düzenleme yapacağız. Sadece sigortalı işçilerimizi değil, bütün emekçileri, kamu çalışanlarımızı da koruyan kapsamlı düzenlemeler yaptık." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin demokrasisinin gücüne güvendiğini belirten Bilgin, şunları kaydetti:

"Türkiye demokratikleştikçe toplumun sorunlarına cevap verme kabiliyeti artıyor. Türkiye büyüdükçe toplumun ekonomik sorunlarını çözme imkanını arttıran bir ülke haline geliyor. Türkiye içinde yaşadığımız bölgenin demokratik ülkesidir, büyüyen ülkesidir. Sanayileşmiş olan ülkesidir. Toplam ihracatının içerisinde sanayi ürünlerinin payının her geçen gün arttığı bir ülkedir. Türkiye'nin ekonomideki büyümesine bağlı olarak sorun çözme gücü artıyor. Sadece ekonomiyle ilgili değil, siyasal anlamda da uluslararası ilişkiler anlamında da Türkiye'nin sorun çözme gücünün dünyaya nasıl yansıdığını hepimiz görüyoruz."

Bilgin, Türkiye'nin tahıl krizinin çözülmesinde önemli bir rol üstlendiğini belirterek, "Türkiye tarafından bu sürecin yönetilmesi siyaset üstü bir konudur. Türkiye'nin gücünü gösterir. Türkiye'nin devlet başkanının da bu sorunu çözmesinin, kimseyi rahatsız etmemesi lazım. Muhalefet partilerimizin de burada Türkiye'nin gücünü alkışlamaları gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla sorun çözme gücü artan bir ülke. Hem uluslararası ilişkilerde hem bölgesel sorunlar karşısında hem de ekonomide. Bu Türkiye'nin bölgede demokrasisine, tarihine, kültürüne ve birikimine bağlı bir olaydır" dedi.

“Emekçilerimizin Her Türlü Sorunu Bakanlığımızın Sorunudur”

Ardından Türk Metal Sendikası Bursa Şubesini de ziyaret eden Bakan Bilgin, çalışma hayatında en önemli boyutun emek olduğunu, emekçilerin her türlü sorununun bakanlığın sorunu olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

"Elbette demokratik toplumlar sendikaların, toplu sözleşme müessesesinin olduğu toplumlardır. Sosyal hakların geliştirilme araçlarının olduğu toplumlardır. Türkiye'de demokratikleşme ileriye doğru gittikçe sendikal hakların ve özgürlüklerin kullanımı da genişlemiştir. Devlet sosyal güvenlik sistemi Türkiye'nin oldukça kapsamlıdır. Yüzde 99,99'a ulaşan bir sosyal güvenlik ağına sahibiz. Sosyal güvenliğin içinde önemli bir sosyal koruma sistemi olan sağlık sistemimiz aynı şekilde. Biz sosyal devletin bu alanlardaki bütün imkanlarını en etkin bir şekilde kullanma konusunda hiçbir tereddüdü olmayan, bugüne kadar da bu konuyu başarıyla yürütmüş olan bir ülkeyiz."

Bilgin, çalışma hayatında diğer bir düzenleyici mekanizmanın toplu sözleşmeler ve toplu sözleşmelerin dışında da asgari ücret uygulaması olduğunu söyleyerek, "Demokratik toplumlarda asgari ücretin üstündeki ücret demokratik müesseseler vasıtasıyla işletilir ve yükseltilir. O da nedir? Toplu sözleşmedir. 'Toplu sözleşme' deyince, mutlaka örgütlü işçiler toplu sözleşme hakkından istifade ediyorlar. Örgütlenme düzeyi arttıkça bizim asgari ücretin üzerinde ortalama ücret seviyesinin yükseleceği bir aşamaya geçeceğimizin altını çizmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

“Örgütlenen İşçilere Olumsuz Tavır Sergileyen İşverenler Karşısında Bakanlığımızı Bulurlar”

İşçi kesiminin örgütlenmesiyle ilgili sorunlara da değinen Bilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunlardan biri işletme türlerinin bizde ölçeğinin küçük olması. Küçük işletmelerde örgütlenme sorunlarının ağır olduğunu biliyoruz. İkincisi, bizim işverenlerimizin sendikalara karşı demokratik çalışma kültüründen uzak olmaları. Sendikalardan ürkmeleri, sendikalı örgütlenmeyi bir tehlike olarak algılamaları. Bunun değişmesi lazım. Üçüncüsü de sendikalarımızın ve işçilerimizin örgütlenme motivasyonlarının düşük olması ve işçilerimizin de bu konuda daha duyarlı hale getirilmesi. Eğitim başta olmak üzere onlara destek verilmesi. Dördüncüsü de devletin örgütlenme hakkının kullanımına karşı girişilen negatif tavırlara tavır alması. Bu konuda şunu söylemek isterim ki örgütlenme çabası içerisine giren işçilere olumsuz tavır sergileyen işverenler karşısında bizim bakanlığımızı bulurlar."

Türkiye'nin işçilerinin emeğiyle büyüdüğünün altını çizen Bilgin, "Türkiye'nin büyümesinde en büyük pay onların payıdır. Onların bu üretim sürecinden, ürettikleri değerden pay almaları konusunda da bizim Bakanlık olarak bütün sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekir. Bu konuda hiçbir şeyden kaçınmayacağız” diye konuştu.

Bilgin, daha sonra otomotiv yan sanayi metal sektöründe kalıp, teçhizat ve komponent tasarlayan Beyçelik Gestamp AŞ'yi ziyaret ederek firma yetkilileriyle görüştü. Fabrikayı gezen Bakan Bilgin, sektörün geldiği noktanın kendisini mutlu ettiğini belirtti.

Ardından Bilgin ve beraberindeki heyet asfalt yol yapımı üzerine faaliyet gösteren Simge Group'u ziyaret etti.