Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Kanal 7 canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bilgin, Asgari Geçim İndirimi’ne ilişkin bir soru üzerine "Verdiğimiz asgari ücret içerisinde bu AGİ desteği artık herkese var. Oransal olarak asgari ücrete yansıdı" dedi.
Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Bilgin, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinden geçildiğine değinerek, “Bunun dünya ticaret sistemine ve lojistik alanına yansımaları var. Tüm bunların tedavisi, ülkelerin güçleri yettiğince bunun yansımalarını engellemeye çalıştı. Türkiye bu konuda birçok yönüyle ayrıştı. İki açıdan bakalım, sağlık hizmetleri ve pandemiyle mücadele sorunu açısından biz pozitif bir ayrışma yaptık. Sağlık sistemimizin başarısını taşıyanlar var, en gelişmiş ülkelerin sunduğu hizmet ile bizim verdiğimiz hizmete baksınlar. Olağanüstü başarı hikayesi var. Bunun da tabi bir maliyeti var. Tüm süreçte biz çalışanlarımıza destek sağladık. Kısa çalışma desteğiyle, nakdi destekle tüm çalışanlarımıza desteğimiz oldu. Türkiye her şeye rağmen üretim sürecini ayakta tuttu. Sanayi çarkları dönmeye devam etti. En kötü dönemde büyüme gerçekleştiren bir ülke olduk. Sanayide 700 binden fazla insan istihdam ettik” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin üst üste 3 çeyrekte de büyüdüğünü ve büyümeye de devam ettiğini vurgulayan Bakan Bilgin, “Yılsonunda çift haneyi bulacağız. Burada başka bir şey var, ekonomideki dalgalanmaların getirdiği sonuçlar da var. Asgari ücret düzeyi belirlenirken öncelikle bu sorunlar ele alındı. Tarihi bir asgari ücret mutabakatına imza attık” değerlendirmesinde bulundu.
“Tarihin En Yüksek Asgari Ücret Artışını Gerçekleştirdik ve Asgari Ücret Vergi Dışında Kaldı”
Bilgin, işverenlerin de elini taşın altına koyduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bu özveri gerektiren bir şeydir, üretim sürecinin en önemli şartı sosyal barışın olmasıdır. Burada tarihi bir kaç şey var. Tarihin en yüksek asgari ücret artışını gerçekleştirdik ve asgari ücret vergi dışında kaldı. Her işletmenin kendi şartları vardır. O imkanlara göre asgari ücretli dışında da kendiliğinden bir uzlaşma süreci çıkacaktır. Biz bir araştırma yaptık. Orada çıkan rakamlarda da o var. Patronlar 4 bin lira civarında bir rakam istiyordu. İşçiler de 4 binde yoğunlaşmıştı. Derinlemesine araştırmadan çıkan sonuç şuydu: Biz sosyal barış istiyoruz diyordu. Bu bir dayanışmayı gerektiriyor. Çalışma enerjisi, iş birliği içerisinde çalışma böyle bir dayanışmayı gerektiriyor.”
"Verdiğimiz Asgari Ücret İçerisinde AGİ Desteği Artık Herkese Var”
AGİ’nin bir tip vergi iadesi olduğunu kaydeden Bakan Bilgin, “Açık bir şekilde açıklayayım. Biz vergiyi kaldırdığımız için vergi iade etmiyoruz diyelim. 2825 liralık bir asgari ücret vardı ve bu AGİ ile birlikteydi. 4250 liranın içerisinde de AGi var. Verdiğimiz asgari ücret içerisinde bu AGİ desteği artık herkese var. Oransal olarak asgari ücrete yansıdı. Asgari ücretli olmayanlar için AGİ uygulaması devam edecek. Daha yukarda maaş alanlar için pozitif bir destek olarak değerlendirebilir” açıklamasını yaptı.
“Çalışan Memurlarımıza Enflasyonun Üzerinde Bir Sosyal Transfer Gerçekleştireceğiz”
Bakan Bilgin, bütün emekli gruplarını içine alan bir düzenleme yapılacağını söyleyerek, şu bilgileri paylaştı:
“Ekonomideki dalgalanmaları, sosyal transferi onlar için de ele alacağız. Memurları söylemem lazım. Biz Memur Sendikalarımız ile görüşmeler yaptık. Sonra sözleşmeyi yaptık bir konfederasyonumuzla orada vardığımız bir mutabakat var. Birkaç husus var o da şudur: Eğer enflasyon bizim sözleşmemizde belirlediğimiz ücretin üzerine çıkarsa biz farkı vereceğiz. Bu farkı aynı zamanda bir sosyal transfer olacak düzeyde de gerçekleştireceğiz. Enflasyon diyelim ki yarım puan aştı sosyal refah olarak bunu değerlendireceğiz. Emeklilerimizin en alt düzeydeki emekli maaşında daha yukarılara gidecek şekilde kademeli bir şekilde ele alacağız. Çalışan memurlarımıza enflasyonun üzerinde bir sosyal transfer gerçekleştireceğiz.”
Kamu çalışanlarının 3600 Ek Gösterge talebinin yıllardır devam ettiğini ifade eden Bilgin, kamu çalışanlarının emeklilik durumlarını, emeklilikteki haklarını güçlendiren projenin bu yılın ilk aylarında bitirilip Meclis'e sunulacağını düşündüğünü söyledi.
“Sosyal Refahı Hedefleyen Bir Çalışma Şeklimiz Var”
Bakan Bilgin, Türkiye'nin üretim gücüne dayanarak konuştuğunun altını çizerek, “Şimdi bazıları benzetmeler yapıyorlar. ‘Durum kötüye gidiyor’ diyorlar. ‘Markette bakkalda fiyatlar arttı’ diyorlar. Fakat dünyanın yaşadığı bu durumdan ayrışmamız mümkün değil. Gerçekliğin yaşattığı tahribatın gerçek hayata intikal etmesini engellemeliyiz. Bizim kendi açımızdan baktığımız zaman şunu görmemiz lazım. Kurdaki artışlar üretimin her yönünü etkiliyor. Bazıları ülkelerdeki asgari ücretleri karşılaştırıyor. Buna bakmamak lazım. Avrupa'da satın alma gücü kişi başı 650 Euro’dur. Biz de en son yapılan asgari ücret zammıyla buna yaklaştık. Avrupa ülkelerindeki kiralarını Türkiye'deki iyi maaşlı adamın maaşıyla bile ödeyemezsiniz. Almanya'daki kirayı, taksiyi karşılaştıramazsınız. Orada çok fazladır. Türk devleti sosyal devlet fonksiyonunu en etkin ürettiği dönemde. Emeklilerde, kamuda çalışanlarda, işçilerde tüm çalışmalarımızı yaparken enflasyonu düşünüyoruz. Türkiye'nin en alt gelir gruplarını kapsayan asgari ücret politikasını ve enflasyonu dikkate alan ve sosyal refahı hedefleyen çalışma şeklimiz var” dedi.
"Beyaz Bayraklı İşletmelere Pozitif Ayrımcılık Yapacağız"
Türkiye’de çalışanlar açısından, memurların sendikalaşma oranının yüksek, işçilerin ise düşük olduğunu belirten Bakan Bilgin, “Dağınık işletmelerden dolayı örgütsüzlük var. Biz öncelikle onları koruduk. Örgütlü çalışanlarımız açısından başka çalışmalarımız var. Biz bir beyaz bayrak uygulaması üzerinde çalıştık. Eğer bir işyerinde sendika varsa, o işyeri kamusal zorunluklarını yerine getiriyorsa bu işyerlerine beyaz bayrak vereceğiz. Pozitif ayrımcılık yapacağız onlara. Bakanlığımızın imzası olacak bu beyaz bayraklarda. Bunlar bizden eğer istihdam için teşvik isterlerse onlara öncelik vereceğiz” ifadelerini kullandı.