…
…
21 Nisan 2022, Perşembe Isparta,Türkiye

Bakan Bilgin, Isparta’da Ziyaretlerde Bulundu


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, temasları kapsamında çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Isparta’ya gitti.

AK Parti Isparta İl Başkanlığını ziyaret eden Bilgin, burada yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 20 yıllık iktidar döneminde Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin ilerlemesinde milletin büyük desteğini aldığını ifade etti. Partinin gücünün, Türkiye'nin demokratikleşmesiyle birlikte milletle bütünleşmesinden geldiğini söyleyen Bilgin, bugünlerde salgının, küresel ekonomik krizin yansımalarının yaşandığını kaydetti.

Bilgin, enflasyon gerçeğini gördüklerine ve bununla mücadele için bir ekonomik program yürüttüklerini aktararak "Biz bunu başaracağız ve ileriye doğru yürüyüşümüzü devam ettireceğiz" dedi.

Türkiye'nin 20 yılda nereden nereye geldiğini orta yaştaki herkesin çok daha iyi bildiğini anlatan Bilgin, şöyle devam etti:

"Bu hikaye henüz bitmedi, bu uzun bir hikaye, daha yazılacak çok uzun sayfası var. Bu hikaye aynı zamanda Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesidir. Türkiye güçlü oldukça, insanlarının refahı arttıkça, tarımı ve sanayisi güçlendikçe uluslararası ilişkilerde ve dünya siyasetinde nasıl bir rol oynayacağını hepimiz çok kısa sürede bizzat yaşayarak gördük.”

Türkiye'nin Akdeniz'den dışlanmak istendiğini söyleyen Bilgin, Kıbrıs'ta KKTC'nin bağımsızlığına bile tahammül edilmediğinin altını çizdi.

Türkiye'nin Akdeniz'de bulunan petrol ve doğal gaz gibi zenginliklerin dışında bırakılmak istendiğini vurgulayan Bilgin, "Libya'da, Suriye'de ne işiniz var?" denildiğini belirterek şunları kaydetti:

"Türkiye bütün bu coğrafyalarla tarihsel bağları var. Sadece tarihsel bağları da yok, aynı zamanda jeopolitik ortaklıkları var. Akdeniz'de Libya'yla yapılan anlaşma bizim orada doğal zenginliklerimizin anlaşmasıdır. Akdeniz'den Karadeniz'e, Karadeniz'den Kafkaslara kadar koca bir köprümüz var. Orta Asya'ya kadar uzanan koca bir coğrafyada hem tarihsel beraberliğimiz hem de oradaki haklarla kardeşlik hukukumuz var."

Bilgin, Türkiye'nin Akdeniz'de ve Karadeniz'de de olacağına işaret ederek Türkiye'nin Afrika'dan Asya'ya kadar olan bütün coğrafyadaki ilişkilerine bağımsızca kendisinin karar vereceğini ifade etti.

“Türkiye İhracata Dayalı Büyüme Modelini Sürdürüyor”

Dünyada yaşanan enerji, doğal gaz, ulaştırma, tedarik krizlerinin enflasyon olarak ülkeye yansıdığını anlatan Bilgin, bu sorunları aşmak için Türkiye'nin ihracata dayalı bir büyüme modelini sürdürdüğünü söyledi.

Türkiye'nin ayda yaklaşık aylık 20 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline geldiğine vurgu yapan Bilgin şunları aktardı:

"20 milyar dolardan bahsediyoruz. Dolayısıyla sanayiye dayalı bir büyüme modeli, tarımı modernize ederek ihracata dayalı bir kalkınmayla başarılacaktır. Bugünkü konjonktürel krizin Türkiye'ye yansımalarını görüyoruz ama bunlar çözülecek şeylerdir. Türkiye üretim gücünü ayakta tuttukça bu sorunları çözer, aşar. Çalışma hayatında da çok önemli şeyler yaptık. Türkiye'nin geçen yıl yıllık enflasyonu yüzde 36 olduğunda biz kamu personelimize yüzde 31 zam, aynı şekilde işçilerimize, emeklilerimize o yansımayı yaptık. Dolayısıyla en düşük emekli maaşı 1500 liraydı, biz onu 2500 lira yaptık. Önümüzdeki temmuzda en düşük emekli maaşını onların yüzünü güldürecek seviyeye çıkaracağız. Buradan söylüyorum sadece emeklilerimizi değil, kamu personelini, memur emeklilerini, işçilerimizi de mutlu edecek müjdeyi temmuzda vereceğiz. Başka tarihi bir adım daha attık, asgari ücreti enflasyon yüzde 36 iken yüzde 50 artırdık."

Bilgin, bugünkü enflasyonu da enflasyonla mücadele programı içinde değerlendirdiklerini söyleyerek, "Netice itibarıyla aralıkta yeniden ele aldığımız zaman orada da hiç kimsenin beklemediği sosyal refah içeren bir artışı gerçekleştireceğimizi toplum tahmin ediyordur. Çünkü biz bunu geçtiğimiz aralıkta başardık. Yeni yıla yüzde 50'lik artışla girdik. Daha önemli bir şey de asgari ücret düzeyinde bütün ücret gelirlerinin vergisini kaldırdık. Bu tarihi adımları ben çok önemli buluyorum. Sosyal güvenlik sistemimiz pandemi sürecinde çok kapsayıcı bir şekilde sosyal güvenlik hizmetini vermiştir" değerlendirmesinde bulundu.

“308 İlaç Geri Ödeme Listesine Alındı”

308 ilacın geri ödeme listesine alındığını belirten Bilgin, şu bilgileri paylaştı:

"Bunların bir çoğunluğu kanser ilaçları ve SMA hastaları için pahalı ilaçlar. Bir kutusu yüz bin, yüz elli bin lira olan ilaçlar var. Bunların parasına bakmıyoruz. Milletimizin tedavisi için insanımızın ihtiyacı için ne gerekiyorsa onu yaparız. Bizim sosyal sigorta sistemimiz bu kapsamda gelişti. Bununla da övünüyoruz. Bazen bazı şikayetler oluyor. Emin olun o ilaçlar dünya tıp otoriteleri tarafından onaylandığı zaman onları da ödeme listesine alıyoruz. Şunu bilin ki Türk devleti hastasının kullanacağı ilacın pahalı olmasına bakmaz. Ne kadar pahalı olursa olsun ödediğimiz ilaçlar içinde de elli bin, yüz bin dolar olan ilaçlar var ve ödüyoruz. Ödemeye devam edeceğiz. Sağlıklı bir toplum olmanın şartları neyse onu yerine getireceğiz."

Bakan Bilgin, ardından MHP İl Başkanlığını ziyaret etti. Bilgin'e burada Ispartaspor forması hediye edildi.

“Bizim Görevimiz Sizlere Hizmet Etmektir”

Ziyaretleri kapsamında Süleyman Demirel Kongre Merkezi'nde düzenlenen Isparta Valiliği İl Özel İdare çalışanları ile iftar programına da katılan Bilgin, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin, her köşesi, köyüyle, şehriyle zenginliklerle dolu bir ülke olduğunu söyledi.

Ülkenin en büyük zenginliğinin insanları olduğuna işaret eden Bilgin, insanların geleceğe ümitle baktığını, bu topraklarda bin yıldır yaşamanın bilincinde olduklarını ifade etti.

Bilgin, bu milletin çocuğu olmanın, içinde yaşamanın, siyasetçisi olmanın gurur verici olduğuna vurgu yaparak, "Bizim görevimiz sizlere hizmet etmektir" dedi.

İşçilerin, çalışanların, memurların, emeklilerin çalışma hayatının önemli sosyal ortakları olduğunun altını çizen Bilgin, Türkiye'nin her alanında ihtiyacı olan bütün yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamak üzere görevli olduklarının bilinciyle hareket ettiklerini kaydetti.

“Biz, Milletin Taleplerini Kendi Bildiğimizle Yoğurarak, Politikaya Dönüştüren Bir Siyaset Anlayışına Sahibiz”

Bilgin, devlet anlayışlarının milletle birlik olmak olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Devletin birinci görevi bağımsızlığını ilelebet sürdürmek, ikinci görevi ise milletine hizmet etmektir. Biz devlet adamları, siyasetçiler, milletvekilleri, bakanlar milletimize hizmet ettiğimiz zaman güçlüyüzdür. Milletten gücümüzü alırız. Bu bakış açısıyla Türkiye'nin hizmetinde olduğumuzu Isparta'dan da açıkça ifade etmek istiyoruz. Bunun anlamı şu, sizin hangi talepleriniz varsa o talepleri karşılamaya hazırız. Biz kendi bildiğimizi okuyan, kendi bildiğimizi yapan değil, milletin taleplerini kendi bildiğimizle yoğurarak, politikaya dönüştüren bir siyaset anlayışına sahibiz."

Çalışma hayatının bir başka yönünün çalışanların ekonomik ve sosyal haklarını korumak olduğuna işaret eden Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl hem kamu çalışanlarıyla hem de işçilerimizle iki büyük toplu sözleşme yaptık. Bu toplu sözleşmelerde çalışanlarımıza geniş haklar sunduk. Daha önce hiçbir toplu sözleşme maddesine konmayan hakları koyduk. Bu talebi gerçekleştirdiğimiz, emekçilerimizin beklentilerini karşıladığımız için mutluyuz. Ama hepimiz biliyoruz çok tarihsel olarak insanlığın ancak birkaç yüzyılda yaşayacağı bir olayla karşı karşıyayız. Bu da salgın hastalık dönemidir. Bu salgının birkaç problemi oldu. Birincisi sağlık problemleri ve sağlık harcamalarının ortaya çıkardığı maliyetlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sağlık konusunda yeryüzünde pandemi sürecinde ayakta kalan, bu süreçte sağlık hizmetini başarıyla yöneten birkaç ülkeden birisidir. Belki de birinci sırada yer alan ülkedir. Küçücük Avrupa ülkelerini ya da uzak Asya ülkelerini Türkiye'ye örnek gösterenler sonra utandılar. Çünkü 85 milyonuna ücretsiz sağlık hizmeti sunan, özel hastaneleri ücretsize açan pandemi sürecinde başka bir ülke yok. Bunu Türkiye Cumhuriyeti başardı."

Çalışma şartlarının bozulduğu ortamda Türkiye Cumhuriyeti'nin çalışanlarının ücretlerini de ödediğini dile getiren Bilgin, "Dolayısıyla biz sağlık sisteminin yanı sıra sosyal servislerle de hizmetlerle de bu süreçte insanlarımızın hizmetine koştuk. Salgın sürecini rahatlıkla rehabilite edebilmek için esnaftan işçiye, işverene birçok destek sunduk. Sadece bakanlığımız bünyesinde sunduğumuz bu desteklerin mali portresi yaklaşık 70 milyar lira civarındadır" diye konuştu.

“Temmuz Ayında Emeklilerimizi Koruyacak Bir Düzenlemeyi Yapacağız”

Enflasyonist ortamda çalışanları ve emeklileri korumaya çalıştıklarına işaret eden Bilgin, şunları kaydetti:

"Isparta'dan bir haberi vermek istiyorum. Özellikle enflasyon sürecinin tahribatlarına karşı önümüzdeki temmuz ayında yeniden işçilerimizi, kamu çalışanları, memurları ve emeklilerimizi koruyacak düzenlemeleri yapacağımızın haberini vermek istiyorum. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yılbaşında Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı politikalarla biz en düşük emekli aylığını 1500 liradan 2500 liraya getirmiştik. Ayrıca yüzde 30'un üstünde enflasyon farkını içeren bir artış gerçekleştirmiştik. Temmuz ayında da emeklilerimizi koruyacak benzeri bir düzenlemeyi, şimdiden haberini sizlere vermek istiyorum. Enflasyonun, bugünkü ekonomik şartların ağır yükünü biliyoruz. Bu ağır yükün önemli bir kısmı bildiğiniz gibi Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamaktan geliyor. Türkiye yaklaşık 50 milyar dolar petrol, doğal gaz, enerji ithal ediyor ama buna rağmen bu yükün milletimize yansımaması için elinden geleni yapıyor. Doğal gazda evlere, küçük esnafa aynı şekilde petrolde ciddi sübvansiyon uygulamalarıyla bunu hafifletmeye çalışıyoruz ama enerji maliyetlerinin yüksekliğine karşı bunun yetersiz kaldığının farkındayız. Bunun için asgari ücrete, emeklilere yaptığımız zammın, toplu sözleşmelerde verdiğimiz değerlerin artış oranlarının erimemesi için öncelikle enflasyonu kontrol altına alarak bu olağanüstü süreçte sosyal koruyucu tedbirleri, politikaları uygulamaya devam edeceğiz."

Asgari ücreti de Aralıkta yeniden gündeme alacaklarına değinen Bilgin, "O tarih geldiği zaman bütün bu şartları dikkate alarak yeniden asgari ücreti değerlendirirken de Türkiye'nin çalışanlarını koruyacak bir seviyede belirleyeceğimizi şimdiden ifade etmek isterim şeklinde konuştu.

Ekonomik şartların bütün insanların, çalışanların üzerinde bir baskı oluşturduğunu söyleyen Bilgin, "İnanın bunu aşacak güce sahibiz, bunu aşacak güç Türkiye'nin üretim gücüdür. Türkiye, sanayisinin en kötü zamanında yüzde 13 büyüyerek bu süreçten nasıl çıkılacağının, çarkların dönerek Türkiye'nin üretim gücünü artırarak çıkacağının örneklerini vermektedir. Dolayısıyla geleceğe karşı asla kaygı duymuyoruz. Sorunumuz enflasyon, enflasyonist gidişatı kontrol altına almak. Bunu üretim artışıyla, ihracattan değer transferiyle, Türkiye'nin üretim ve ihracat gücüyle, Türkiye'nin refahını artırarak enflasyonu yenme konusunda kararlıyız. Dolayısıyla gelecekten endişemiz yok, uyguladığımız politikalar konusunda güvenimiz var. Enflasyonun çalışanların emeğini olumsuz etkilemesine karşı da sosyal politika tedbirlerinden de asla vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Bilgin, Türkiye'nin bütün bu şartlara ve bölgede başlayan bir savaşın getirdiği, ekonomik, mali, jeopolitik yükleri üstlenmesine rağmen önündeki hedeflerine yürümekte kararlı olduğuna vurgu yaparak, "Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye hem ekonomideki sorunları hem de jeopolitiğin getirdiği zorunlulukları karşılayacak bir ülkedir. Türkiye büyük bir ülkenin adıdır. Türk milleti büyük bir millettir. Büyük Türkiye yolunda ilerlemememizi ne içeride ne de dışarıda kimse engelleyemez" değerlendirmesinde bulundu.