Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "İşçilerle Buluşma" programına katıldı.
Bakan Bilgin, Türkiye'de kamu sektöründe çalışan yaklaşık 700 bin işçiyle yapılan toplu sözleşmede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle büyük bir başarı sağlandığını ifade etti. Bu başarının, Türkiye'nin başarısı, üretim gücünün göstergesi olduğunun altını çizen Bilgin, bunun aynı zamanda Erdoğan öncülüğünde gerçekleştirilen demokratik reformların nasıl işlerlik kazandığını da gösterdiğini kaydetti.
Bilgin; demokratik ülkelerin, toplu sözleşme mekanizmalarının işlediği, sendikal özgürlüğün, sendikal örgütlenmenin, emeğin korunduğu ülkeler olduğunu belirterek, "Türkiye, sadece demokratikleşme yolunda mesafe almamış, aynı zamanda yaşanılan salgın sürecinde sosyal devletin bütün imkanlarını başta sağlık sektörü olmak üzere her alanda seferber ederek, gelişmiş ülkelerin yaşadığı sefalet ve perişanlık manzaralarından uzak, dimdik ayakta kalmıştır" dedi. Bu başarının Türkiye demokrasisinin, etkin devlet yönetiminin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletin gücünü halkı için nasıl etkin şekilde kullandığının bir göstergesi olduğunu söyledi.
Toplu sözleşme süreçlerinde de sosyal devlet anlayışıyla devletle toplumun bir araya geldiğinin altını çizen Bakan Bilgin, memur ve işçilerle yapılan iki toplu sözleşmede de bütün taleplerin neredeyse tamamının karşılandığını ifade etti. Bakan Bilgin, "Bu, Türkiye için aynı zamanda devletle çalışan arasında kurulan mutabakatın, iletişimin gücünü ifade etmektedir" diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, bugün çeşitli sektörleri temsil eden yaklaşık 1000 işçinin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandığını ve bunun bir ilk olduğunu da vurguladı.
İşçilerle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e teşekkür etti. Emeğiyle, alın teriyle, beden gücüyle çalışmanın hem yorgunluğunu hem de bu şekilde evine helal rızık götürmenin verdiği manevi hazzını iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, “Çalışmak kadar emeğinin karşılığını hakkı ile almanın ne kadar önemli olduğunun da gayet önemle farkındayız. Belediye Başkanlığı dönemimden sorumluluğunu üstlendiğimiz her yerde ve her makamda çalışanların haklarının teslimi için gayret gösterdik. Gerektiğinde bütçe imkanlarını zorlama, gerektiğinde başka kalemlerden fedakarlık yapmak pahasına tercihimizi hep çalışanlarının emeklerinin karşılığını verme istikametinde kullandık. Tabii ki sonuçta imkan-mümkün arasında bir denge kurmak mecburiyetinde kalıyoruz. Bununla birlikte ülkemizin potansiyeline, milletimizin çalışkanlığına güvenerek çıtayı sürekli daha yükseğe çıkarıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin son 19 yılda istihdam sayısını 9,5 milyon arttırırken çalışanların gelir seviyesini de kat be kat arttırmış bir ülke olduğuna vurgu yapan Erdoğan şöyle devam etti:
“Milli gelirimiz TL olarak yaklaşık 11 kat yükselirken asgari ücretin 16 kata yakın artması bunun en somut örneklerinden biridir. Aynı yükselişi emekli maaşlarında da görmek mümkündür. Öyle ki 27 kat artan emekli maaşları vardır. Bugüne kadar yaptığımız tüm toplu sözleşme görüşmelerinde hep çalışanlarımızın gelirlerini ve refahlarını yükseltecek formüller üzerinde durduk. Kamu işçilerimizin ücretlerindeki artışlar özel sektörü de benzer yönde hareket etmeye yönelttiği için burada çıkan rakamlar kısa sürede tüm çalışanlara şamil oluyor. Biz hep ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerle insanımızın hayat kalitesini, gelirlerini yükselterek de refah seviyesini arttırmak için mücadele ettik. Milletimizle birlikte ilan ettiğimiz 2023 hedeflerimizde Türkiye’yi her alanda olduğu gibi çalışanlarımızın gelir seviyeleri konusunda da en üst sıralara çıkarmayı planladık. Son yıllarda ardı ardına yaşadığımız darbe girişimleri, ekonomik saldırılar, salgın musibeti ve afetler sebebiyle biraz gecikme yaşamış olsak da bu hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız.”
Son dönemde sanayi üretiminde, ihracatta, istihdamda, büyümede hızlı bir yükselişle salgın öncesi dönemin bile üzerine çıkıldığına dikkati çeken Erdoğan, “Turizm başta olmak üzere hizmetler sektöründe süratli bir toparlanma yaşanıyor. Makro ekonomide dengeler tekrar yerine oturmaya başladı. Göstergeler ekonomideki pozitif artışın süreceğine işaret ediyor. Tüm bu olumlu gelişmeler sayesinde hem işçilerimizin hem memurlarımızın toplu sözleşmelerinde oldukça tatminkar artışlar yapmaya özellikle kavuşma imkanını sağladı. Geçtiğimiz ay imzalanan kamu işçileri toplu sözleşme iş sözleşmesi ile 700 bin kamu işçimizin ücretlerinde çok ciddi iyileştirmeler yaptık. Asgari ücret ile 4000 lira arasında ücret alan işçilerimize seyyanen 500 lira zam yaptık. 4000 liraya kadar alan işçilerimizin ücretlerinde yüzde 34, tüm işçilerimizin ücretlerinde ortalama yüzde 25 artış gerçekleşti. Sosyal yardımlar, ilave tediye ikramiyeleri gibi ödemeler ile aylık ücret tutarı 9000 lirayı aşmıştır. Memurlarımızın maaşlarında da benzer şekilde en düşük ücretlilerde yüzde 31’i geçen oranlarda artış yapıldı. Bir süre önce emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde de artışa gitmiştik. Bu şekilde çalışanlarımızın gelirlerini artırırken esnafından sanayicisine her kesimi gözeten uygulamalar geliştirdik, kapsamlı sosyal destek programlarımızla her vatandaşımızı koruyup kolladık. Eğer bu ülkenin kazancından 84 milyonun tamamının faydalanmasını temin etmeyeceksek bunca gayrete ne gerek var? Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz derken işçisinden memuruna, esnafından emeklisine herkes için söylüyoruz Türkiye güçlendikçe her bir vatandaşımızın da refah seviyesi artacaktır. Ülkemizin siyasetten ekonomiye her alanda kat ettiği mesafeyi görenlerin panikleri doğru istikamette ilerlediğimizi gösteriyor” diye konuştu.
Programa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da katıldı.