Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan Başkanlığında, “2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşme Görüşmeleri” nin birinci oturumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Işıkhan, çalışma hayatının en önemli aktörlerinden biri olan kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlarıyla yapılacak olan 7. Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesini uzlaşma içinde sonuçlandırmayı hedeflediklerini belirtti.
Bakan Işıkhan, “Sendikalarımızı sosyal taraf olarak değil sosyal ortak olarak görüyoruz. Ülkemizi büyütmek ve refahını artırmak için sizlerle birlikte çalışıyoruz. Çalışmalarımızın, ülkemiz ve tüm kamu çalışanlarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum.” dedi.
İki gün önce “Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı” nın kurulduğunu anımsatan Bakan Işıkhan, “İnşallah, kardeş ülkeler olarak çalışma hayatı ile sendikal faaliyetlerde birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürüyeceğiz.” ifadesini kullandı.
Covid-19 salgının tüm dünya ile birlikte Türkiye’yi de ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkilediğine değinen Bakan Işıkhan, “Pandemi döneminde kamu görevlilerinin çalışma saatlerinde esneklik sağlayarak uzaktan çalışmalarına imkân sağladık. Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlarımızı ekonomik anlamda destekledik. Kriz olarak değerlendirilen pandemi dönemi ve sonrasında sağlık ve sosyal güvenlik alt yapımızın ne kadar güçlü olduğunu da test etme fırsatımız oldu. Her geçen gün dünyadaki sosyal ve ekonomik gelişmeleri takip ederek; vatandaşlarımızın daha mutlu, müreffeh ve huzurlu şekilde yaşamasını sağlayacak birçok politikayı başarıyla uyguluyoruz.” diye konuştu.
“Büyük Bir Sosyal Dayanışmayla Depremin Yaralarını Hep Birlikte Sardık”
Afetlerde, kamu çalışanlarının büyük bir fedakârlıkla çalıştıklarına tanık olduklarını dile getiren Bakan Işıkhan, “Aynı zamanda afet durumlarında kamu hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu da gördük. Covid-19 pandemisinden sonra asrın felaketi olarak adlandırılan 6-7 Şubat tarihlerinde yaşanan depremlerin oluşturduğu tahribatlar hepimizi derinden etkilemiştir. Devletimiz, kayıplarımız hariç her şeyin üstesinden gelebilecek güçtedir. Türkiye olarak depremden etkilenen kardeşlerimize yardım ettik, destekledik hep onların yanında olduk. Büyük bir sosyal dayanışmayla yaralarımızı hep birlikte sardık. Toparlanma ve normalleşme sürecine kısa sürede uyum sağladık.” şeklinde konuştu.
“Kamu Çalışanlarımızı Enflasyona Ezdirmedik”
Kamu personeli ve kamu personel sisteminin, Türkiye’nin kalkınma ve büyümesindeki rolünün önemine değinen Bakan Işıkhan, “Eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, din hizmetleri ve diğer kamusal alanlardaki kamu personel sayımızı sürekli artırdık. Kamu personelinin mali ve sosyal haklarında büyük ilerlemeler sağladık. Kamu çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik. Kamu personelinin, bizlerle olan diyaloğunun güçlendirilmesini sağlamak amacıyla kamu görevlileri sendikacılığının ilerlemesi ve gelişmesi için yasal düzenlemeler yaparak sendikal gelişimi güçlendirdik. Birlikte yönetim anlayışıyla karar mekanizmalarında daha fazla kamu personelinin yer almasını sağladık.” dedi.
Türkiye’de kamu sendikacılığında yakalanan yüzde 75’lik örgütlenme oranının, gelişmiş birçok ülkenin üzerinde olduğunu kaydeden Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:
“Dünyada, sendikalaşma oranlarının en yüksek olduğu İskandinav ülkelerinde bile yüzde 60’lar seviyelerinde sendikalaşma olduğu düşünüldüğünde ülkemizin kamu örgütlenmesinde bugün geldiği nokta büyük bir başarıdır. Bu seviyeyi yakalamamızda örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmasının, örgütlenmeyi teşvik eden politikalarımızı uygulamaya aktarmamızın, ülkemizdeki çalışma barışına ve demokrasiye verdiğimiz önemin yanı sıra sendikalarımızın da çok önemli katkıları bulunmaktadır. Bu manada, her bir kamu görevlimiz gibi kamu görevlilerimizi temsil eden kamu görevlileri sendikalarımız ve başkanları da bizim için çok değerlidir.”
“Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu Daha İşlevsel Hale Getireceğiz”
Bakan Işıkhan, kamu görevlileri sendikacılığı alanında yapılan çalışmalara ilişkin şu bilgileri aktardı
“2002 yılından sonra kamu görevlileri sendikacılığında önemli değişiklikleri hayata geçirdik. Bunlardan en önemlisi şüphesiz kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının toplu sözleşme ile de belirlenebilmesine imkân sağlayan 2012 yılında getirilen yasal düzenlemedir. 2010 yılında Anayasamızda yapılan düzenleme ile kamu görevlileri sendikacılığı alanında mali ve sosyal hakların belirlenmesinde ‘Toplu Görüşme’den ‘Toplu Sözleşme’ye geçilmiştir. Artık bu masada alınan ve mutabakata varılarak imzalanan kararlar ‘Toplu Sözleşme’ metni olarak kamu personel sisteminde doğrudan uygulanabilen bir mevzuat niteliğini almış durumdadır. Paydaşlarımızla her koşulda ve her ortamda diyaloğa açık olduk. Kamu görevlileri sendikalarımızın görüş ve önerilerini dikkate alarak personel politikalarını belirlemeye büyük özen gösterdik. Yönetime katılma ve sosyal diyaloğun geliştirilmesi amacıyla; Kurumsal düzeyde Kurum İdari Kurulları’nı etkin hale getirdik. Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu kurduk. Bu kurulu daha işlevsel hale getireceğiz.”
Bakan Işıkhan, kamu görevlilerinin örgütlenme hakkının kapsamını genişlettiklerine vurgu yaparak, örgütlenmenin önündeki birçok engeli kaldırdıklarını ifade etti.
“Kamudaki İş ve İstihdam Alanlarını Sürekli Genişlettik”
Aday memurlara, sözleşmeli ve geçici personele kamu görevlileri sendikalarına üye olma hakkı tanındığına dikkati çeken Bakan Işıkhan, şu ifadeleri kullandı:
“Kamu kurumlarında, kamu personelini ilgilendiren komisyonlara sendika temsilcilerinin katılması usulünü getirdik. Disiplin kurulu, banka promosyonu, lojman gibi komisyonlarda sendikaların temsiline imkân sağladık. Kamu görevlileri sendikalarının, Türkiye İş Kurumu Genel Kurulu ve Sosyal Güvenlik Kurulu Yönetim Kurulunda da temsil edilmesi imkânını sağladık. Sendika ve konfederasyonların uluslararası kuruluş kurabilmesine imkân sağladık. Milletimizin artan refahının bir yansıması olarak kamudaki iş ve istihdam alanlarını sürekli genişlettik. Vatandaşlarımıza hızlı, etkin ve güvenilir kamu hizmetlerinin sunulmasını sağladık. 2002’de 2,5 milyon olan kamu personelimizin sayısı, bugün yaklaşık 5 milyona ulaşmıştır. Sadece niceliksel olarak değil, niteliksel olarak da hem kamu personel sistemimizi hem de kamu personelimizi geliştirmeyi hedefledik. Milli gelir artışıyla birlikte bütçeden kamu görevlilerine ayırdığımız payı da artırdık. 2002’de toplam personel giderlerinin bütçe içindeki payı yüzde 18 iken, bugün, bu rakam yüzde 27’yi aşmış durumdadır.”
“En Düşük Memur Maaşını 22 Bin TL’ye Çıkarttık”
Son dönemde ise kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde toplu sözleşmede öngörülen, aylık katsayı artışı ve enflasyon farkı ile yüzde 17,55 olan artışa ilaveten seyyanen net 8 bin 77 liralık refah payı artışı yaptıklarını hatırlatan Bakan Işıkhan, “2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını reel olarak yüzde 266 artışla 22 bin 17 liraya çıkardık. En düşük devlet memuru maaşını Temmuz ayında yüzde 86 oranında, 2023 yılı kümülatif olarak yüzde 141 arttırdık. Böylece, çalışan kesimi enflasyona ezdirmediğimiz gibi refah artışından ciddi oranda bir pay vermiş bulunuyoruz.” dedi.
“460 Bine Yakın Sözleşmeli Personelimize Kadroya Geçme Hakkı Tanındı”
Bakan Işıkhan, kanunla kamu çalışanlarına iki kez ilave 1 derece verildiğini belirterek, “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin disiplin suçları, yüz kızartıcı suçlar hariç affedilmiştir. Banka promosyonlarının 2007’den itibaren kamu çalışanlarına ödenmesi sağlanmıştır. Kanunla yapılan düzenleme ile 1 Mayıs, Emek ve Dayanışma Günü olarak resmi tatil ilan edilmiştir. Yargı denetimi dışında kalan uyarma ve kınama disiplin cezalarına karşı yargı yolu açılmıştır. 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile aynı kadro unvanında kurumdan kuruma değişen ücret uygulamasına son verilerek kurumlar arası ücret dengesi sağlanmıştır. Antidemokratik bir uygulama olan kamuda başörtüsü yasağı yürürlükten kaldırılmıştır. Artık başörtülü kardeşlerimiz kamu kurumlarında görev yapabilir hale gelmiştir. 28 Şubat sürecinde başörtüsü sebebiyle aday memurken görevine son verilen memurlara kurumlarına yeniden atanma imkânı sağlanmıştır. Ayrıca 2011 ve 2013 yıllarında, sayıları yaklaşık 300 bin olan sözleşmeli personelimiz kadroya geçirilmiş, 2023 yılındaki düzenleme ile de 460 bine yakın sözleşmeli personelimize kadroya geçme hakkı tanınmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Deprem Bölgesinde İstihdam Eden Kamu Görevlilerimize İlave Ödeme Sağladık”
3600 ek gösterge düzenlemesini içerecek şekilde tüm kamu görevlilerini kapsayan ek gösterge çalışmasının da sonuçlandırıldığını anımsatan Bakan Işıkhan, “Sendikalarımızın talepleri doğrultusunda olan ve vaadimiz kapsamında 1. dereceye ulaşan tüm memurların 3600 Ek göstergeden yararlanacağı yeni bir yasal düzenleme de yapılması planlanmaktadır. Deprem bölgesinde istihdam edilen kamu görevlilerimize ‘İlave Ödeme’ sağlanmıştır. Tüm kamu çalışanlarımızın asgari ücret düzeyine kadar olan gelirleri, gelir ve damga vergisi kapsamı dışında bırakılmıştır. Emeklilerimize promosyon ödemesi sağlanmıştır. Kamuda sendikal örgütlenmeyi teşvik eden ve demokratik bir toplumun gereği olarak gördüğümüz sendikalaşmayı artıran ‘Toplu Sözleşme İkramiyesi’ uygulaması hayata geçirilmiştir” bilgilerini paylaştı.
“Kamudaki Engelli İstihdamını 65 Bin 662’ye Çıkardık”
21 yılda insanı merkeze alan sosyal politikalarla sosyal devlet varlığını güçlendirdiklerine işaret eden Bakan Işıkhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Devletimizin sosyal bir devlet olma niteliğinin yerine getirilmesi amacıyla engelli, şehit yakını, gazi, devlet korumasında yetişen gençlerimiz ve maden kazasında hayatını kaybeden işçilerimizin yakınlarının kamuda İstihdamı noktasında önemli adımlar attık. Devlet korumasından yararlanarak kamu personeli olan kamu çalışanlarımızın iş hayatında karşılaştıkları sorunlarına da ayrıca çözümler ürettik. 21 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışanlar için ortaya koyduğu temel anlayışımız; enflasyonun tahribatına karşı çalışanlarımızı korumak ve çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemektir. Bu anlayış çerçevesinde toplu sözleşmelerimizde 6 aylık artışlar ve enflasyon farkı uyguladık. 6. Dönem Toplu Sözleşme süresince normal artışlar ve enflasyon farkına ilaveten refah payları verilerek çalışanlarımızı, enflasyona karşı koruma anlayışımızı sürdürdük. Devlet memuru olarak atanacak engelliler için ilk defa ayrı ve merkezi bir sınav yapılmasını sağladık. Kamudaki engelli istihdamını 2002’de 5 bin 777’den bu yıl itibariyle 65 bin 662’ye çıkardık. Kadınların çalışma hayatının her alanında var olması temel hedeflerimizden birisidir. Çalışan kadınlara yönelik, çalışma hayatlarına, iş ve aile yaşamını uyumlaştıracak politikalara ilişkin önemli çalışmalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın Başkanlığında, Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik ve Çalışma Genel Müdürü Saadettin Akyıl’ın da bulunduğu toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ve hizmet kollarında yetkili sendikaların genel başkanları katıldı.