“Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde İşçilerin Beceri Uyumlarının Geliştirilmesi Projesi” Tanıtıldı

29 Nisan 2025, Salı

“Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde İşçilerin Beceri Uyumlarının Geliştirilmesi Projesi” Tanıtıldı


Genel Müdürlüğümüz tarafından düzenlenen “Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde İşçilerin Beceri Uyumlarının Geliştirilmesi Projesi” açılış toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, “Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde Çalışma Hayatı” ve “Değişen Çalışma Hayatında Emekçilerin Gündemi” başlıklı iki ayrı panel gerçekleştirildi.

Toplantı, Çalışma Genel Müdürü Dr. Mehmet Baş ve Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik'in açılış konuşmalarıyla başladı.

Çalışma Genel Müdürü Dr. Mehmet Baş açılış konuşmasında, “Birazdan burada yapılacak çalışmalarla birlikte göreceğiz ki, aslında çalışma hayatında yeşil ve dijital dönüşümün etkileri çok eskiye dayanıyor. Bu süreci anlamak için geçmişe, özellikle 1870’lerdeki Sanayi Devrimi’ne kadar gitmek gerekiyor. Ben de bu süreci anlamak adına 1200’lerden 1870’lere kadar İngiltere’yi, bazı Avrupa ülkelerini ve Çin’i inceledim. Bu dönemde İngiltere'de, tabiri caizse, köleliğe yakın bir çalışma düzeni hakimdi. Sanayi Devrimi’yle birlikte işler değişti. Makineleşmenin ve elektrikli aletlerin hayatımıza girmesiyle dünya hızla dönüşmeye başladı. 1970’ler ve 1980’lerle birlikte dijitalleşme yavaş yavaş hayatımıza girdi. 2020’ye eldiğimizde ise pandemiyle birlikte dünya genelinde hem sanayide hem de çalışma hayatında yepyeni bir dönem başladı. Bu yeni dönemde bize açıkça söylenen şu: eski alışkanlıklarımızı ve konfor alanlarımızı geride bırakmamız gerekiyor. Geleceğin işleri, dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve adil geçiş gibi konular artık herkesin gündeminde olmalı. Hem kendimizi hem de gençlerimizi bu yeni döneme hazırlamalıyız.

“Günümüzde Mutlaka Bir Beceri Kazanmak, Bir Meslek Edinmek Gerekiyor”

Önümüzdeki on yıl içinde sadece üniversite mezunu olmak ya da diploma sahibi olmanın tek başına yeterli olamayacağını vurgulayan Dr. Baş, “Bunun yanında mutlaka bir beceri kazanmak, bir meslek edinmek gerekiyor. Gençlerimiz için eğitim ne kadar önemliyse, bir beceriye sahip olmak da en az o kadar önemli.  Bakanlık olarak biz de bu doğrultuda çalışıyoruz. 2025-2028 yıllarını kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisi ile bu konuları önceliklendiriyoruz. Akademi dünyası, sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve bakanlık çalışanlarıyla birlikte, bu dönüşüme hep birlikte katkı sunacağımıza inanıyorum. Konuşmamı bitirmeden önce bir konuya daha değinmek istiyorum. Eskiden, İngiltere’de ve Japonya’da 100 yaşını geçen insanlara devlet tarafından madalya verilirdi. Ama bugün artık 100 yaşını görmek sıradan hale geldi. Sağlık sektöründeki gelişmelerle birlikte insanların yaşam süresi uzuyor. Bu da bize çalışma hayatını yeniden tasarlamamız gerektiğini gösteriyor. Katılımlarınız ve katkılarınız için hepinize teşekkür ediyorum. Programın hazırlanmasında emeği geçen tüm arkadaşlara, akademisyenlere ve konuşmacılara da ayrıca teşekkür ederim. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.” dedi.

“1 Mayıs, Dünya Genelinde İşçilerin Birlik ve Mücadele Günü Olarak Kabul Edilir”

Açılış konuşmasında katılımcılara hitap eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik ise, “Bu hafta, emek ve dayanışmanın haftası. 1 Mayıs vesilesiyle, emeğin ve birliğin en çok konuşulacağı bir döneme girdik. Bakanlığımız ve bağlı birimlerimiz hafta boyunca pek çok etkinlik düzenleyecek. Bunları hep birlikte gerçekleştireceğiz, inşallah. Dün, emekçilerin çeşitli sektörlerdeki izlerini taşıyan bir fotoğraf sergimizi Cumhurbaşkanlığı Sergi Salonu’nda açtık. Sizlerin ziyaretlerini bekliyoruz. Akşam ise işçi, memur ve işveren sendikalarımızın yöneticileriyle birlikte dostça bir futbol maçı düzenledik. Sonucu hepiniz biliyorsunuz ama önemli olan dayanışma ruhunu yansıtmaktı. Şimdi bu programın ardından, emek veren tüm kardeşlerimize katkıları dolayısıyla ödüllerin takdim edileceği bir törenimiz olacak. Sayın Bakanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımızın katılımıyla gerçekleşecek bu etkinliğe sizleri de bekliyoruz. Yarın, Meclis Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız, sendika başkanlarımız ve çalışanlarımızı kabul edecekleri bir buluşma gerçekleştirecekler. Bu görüşmeler, emeğin değerine verilen önemi bir kez daha gösterecek. 1 Mayıs, dünya genelinde işçilerin birlik ve mücadele günü olarak kabul edilir. 1886 yılında Şikago’da, insanlık dışı çalışma saatlerine karşı başlatılan grevlerin sonucunda yaşanan olaylar, bu günün anlam ve önemini ortaya koymuştur. 1889’da Paris’te bu gün, işçilerin özel bir günü olarak kabul edildi. Ülkemizde ise 2008 yılında "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kabul edildi ve 2009’da resmi tatil ilan edildi. “Emek, azizdir; emek olmadan yaşamak, yazıktır.” diyor Yusuf Has Hacip. İbn Haldun ise “Kazancın değeri, insan emeğinin kıymetidir.” der. Bizim medeniyetimizde emek kutsaldır. Peygamber Efendimizin de “Hiç kimse, kendi emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir şey yememiştir” sözü bu anlayışı pekiştirir.

“Emek, sadece ekonomik değil; aynı zamanda sosyal adaletin, eşitliğin, kalkınmanın ve toplumsal barışın temelidir. Medeniyetimiz, geçmişten bugüne emeği hep bu çok boyutlu anlamıyla değerlendirmiştir” diyen Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, “Bugün de aynı vizyonla, emeği sadece üretimin bir aracı olarak değil; sosyal bir sorumluluk, barışçıl bir rol ve ekolojik dengeyi gözeten bir unsur olarak ele alıyoruz. Tarım toplumundan sanayiye, fabrikalardan dijital ekranlara uzanan bu dönüşüm süreci, sadece iş yapma biçimlerini değil, aynı zamanda toplumsal yapımızı da değiştirmiştir. Emeğin tanımı zamanla değişmiş olabilir ama önemi hiç azalmamıştır. Otomasyon, yapay zeka ve dijitalleşme çağında bile emek, toplumların refahı ve kalkınması için vazgeçilmezdir” dedi.

“Değişime Uyum Sağlayamayanlar Geri Kalıyor, Hatta Sistemin Dışına İtiliyor”

Çağımızın en belirgin özelliğinin değişimin çok hızlı ve çok boyutlu olmasından kaynaklandığını belirten Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, “ Bu değişim, bireyleri olduğu kadar devletleri ve kurumları da etkiliyor. Değişime zamanında uyum sağlayamayanlar geri kalıyor, hatta sistemin dışına itiliyor. Buna karşılık, değişimi doğru okuyanlar, onu bir fırsata çevirebiliyor. Bugün teknolojik gelişmeler, dijital platformlar, e-ticaret ve sosyal medya sayesinde yepyeni bir ekonomik dünya ortaya çıkmıştır. Bu dönüşüm özellikle gençler için yeni iş alanları ve girişimcilik fırsatları sunmaktadır. Ancak bu yeni ortamda ayakta kalabilmek için işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu becerileri doğru tespit etmemiz gerekiyor. Bu yüzden yeni bilgi ve beceri setlerini kazandıracak eğitim programlarına yatırım yapmalıyız. Bu süreçte fırsat eşitliğini gözeterek, toplumun tüm kesimlerine ulaşmayı hedeflemeliyiz” ifadelerine yer verdi.

Bakanlığımızın bu konudaki çalışmalarına da değinen Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, “Bakanlık olarak biz de yeşil ve dijital dönüşümü çalışma hayatının geleceği açısından stratejik bir öncelik olarak görüyoruz. IŞKUR aracılığıyla bu alanlara yönelik özel programlar düzenliyoruz. Mesleki Yeterlilik Kurumumuz, yeşil yakalı meslekler için yeni standartlar yayımlıyor. SGK ise dönüşümün sosyal güvenlik sistemine etkilerini analiz ediyor. Ayrıca uzaktan çalışma, esnek çalışma gibi yeni modeller üzerine de çalışmalarımız sürüyor. Milli teknoloji hamlesiyle bu dönüşümün aktif bir parçası olma gayretindeyiz. Amacımız; Türkiye Yüzyılı’nı emeğin yüzyılına dönüştürmek. Bu vizyonla iş gücü piyasasını, sosyal güvenlik sistemini ve çalışma hayatının tüm unsurlarını dönüştürmek için çalışıyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında emeği, toplumsal adaletin ve sürdürülebilir kalkınmanın merkezine koyarak, güçlü bir geleceğin temellerini birlikte atacağımıza yürekten inanıyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” diyerek konuşmalarını tamamladı.

Açılış konuşmalarının ardından Çalışma Uzmanı Esra Sermin Ata tarafından “Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde İşçilerin Beceri Uyumlarının Geliştirilmesi Projesi” tanıtım sunumu yapıldı.

Programın ilk paneli “Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde Çalışma Hayatı” başlığıyla düzenlendi. Oturumun moderatörlüğünü Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Suat Dede üstlenirken, panelde Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oğuz Karadeniz, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayhan Görmüş ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Işıl Kurnaz konuşmacı olarak yer aldı.

Kısa bir kahve arasının ardından “Değişen Çalışma Hayatında Emekçilerin Gündemi” başlıklı ikinci panel gerçekleştirildi. Bu oturumda Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Ziya Kürşat Babayiğit moderatörlük yaptı. Panelistler arasında hemşire Gamze Rabia Yerlikaya, öğretmen Zekai Karakaya, örgütlenme uzmanı Asaleddin Yıldız ve işçi Mustafa Dağtekin yer aldı.

Etkinlik, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde çalışanların rolü, beceri uyumu ve emek gündemine dair kapsamlı değerlendirmelerin ardından son buldu.

 

Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerezlere yer veriyoruz.   Daha fazla bilgi için linke tıklayarak Çerez Politikamıza ulaşabilirsiniz.