…
…
…
…
30 Nisan 2024, Salı Yenimahalle, Ankara

13. Çalışma Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Sona Erdi


"Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla 29-30 Nisan tarihlerinde düzenlenen 13. Çalışma Meclisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlenen yemekle sona erdi.

13. Çalışma Meclisi, "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenerek 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti.

Meclis; Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları olarak 4 oturumda gerçekleşti.

İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu.

İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi.

Burada konuşma yapan Bakan Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu,  Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile;  Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“İşçi, İşveren ve Kamu İlişkilerinin Düzenlenmesi Noktasında; Ortak İşbirliği Alanının Oluşturulması, Ortak Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi,  Çalışma Meclislerinin En Önemli Hedefleridir”

Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi,  Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş,  ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu.

“Temel Hedefimiz, Refahtan Herkesin Pay Alabildiği, Hakkın ve Adaletin Korunduğu, İnsanı Merkeze Alarak Büyüyen Bir Türkiye’dir”

Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:

“Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil;  aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle;  kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.”

“Emeğe ve Onun Müdafaasına Verdiğimiz Değerin En Net Kanıtı Yarın Kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür”

Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat ettiğinin altını çizerek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs;  Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye'ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi.

Bazı kesimlerin tartışma çıkararak, gölgelemek istese de, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığına vurgu yapan Bakan Işıkhan, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir. Çalışanlarımızın hakkını korurken, iş sağlığı ve güvenliği konusuna azami hassasiyet göstermeye, iş kazalarına sıfır tolerans ile denetimlerimizi kararlılıkla gerçekleştirmeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

“Hayata Geçirdiğimiz İş Sağlığı ve Güvenliği Reformunu Kararlılıkla Uygulamaya Devam Edeceğiz”

Işıkhan, en son İstanbul Beşiktaş’ta kaybedilen 29 işçiye rahmet dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kaza ile ilgili olarak 2 baş müfettişimiz çalışmalarını sürdürmektedir. Biz devam eden hukuki sürecin takipçisi olacağız. Bu konuda hem belediyelere, hem de diğer kurum ve kuruluşlara önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum. Biliyorsunuz; müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve alt düzenlemelerini hayata geçirerek bu alanda önemli bir reformu gerçekleştirmiştik. Hayata geçirdiğimiz iş sağlığı ve güvenliği reformunu kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı aracılığıyla çalışanlarımızın gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse de çalışma koşulları hususunda denetimlerimizi yoğun bir şekilde yapmaya başladık. İş sağlığı ve güvenliğinde mevzuata uymayanlara yönelik gereken tedbirleri, kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz.”

Küresel salgından, bölgesel savaşlara, küresel finansal krizden, asrın felaketi 6 Şubat depremlerine kadar birçok ülkenin kolay kolay altından kalkamayacağı hadiselere rağmen tüm imkanlarını; işçisi, memuru, emekçisi için seferber ederek asgari ücrette tarihi artışlar sağlandığına işaret eden Bakan Işıkhan, “Bilindiği gibi; dünya hızla gelişen teknoloji nedeniyle büyük bir değişim ve dönüşüm sürecini tecrübe ediyor. Özellikle işgücü piyasasını büyük ölçüde etkileyen teknolojinin; bir taraftan geleneksel üretim biçimlerini etkilerken, diğer taraftan yeni faaliyet alanları oluşturarak istihdama katkıda bulunabilecek bir potansiyele sahip olduğunu da görmekteyiz. Bu potansiyeli, mevcut insan kaynağımıza yansıtma yollarını ne kadar genişletebilir ve çeşitlendirebilirsek, çalışma hayatının geleceğine de o derece güvenle bakabiliriz. Bugüne kadar çalışma hayatını ilgilendiren birçok sorunu birlikte çözdük, birçok düzenlemeyi birlikte hayata geçirdik” şeklinde konuştu.

Işıkhan, bugün artık; Türkiye Yüzyılı vizyonuyla Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yakışır,  daha müreffeh bir çalışma hayatının nasıl inşa edebileceğinin konuşulduğu bir noktada olduklarına vurgu yaparak, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğiyle; sosyal paydaşlarımızın desteğiyle, bu yüzyılı ‘emeğin ve emekçinin yüzyılı’ yapmakta kararlıyız. Çalışma Meclisi’nin bir kez daha ülkemiz, milletimiz ve özellikle de çalışanlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dileklerinde bulundu.

Programa Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ile sendika ve konfederasyonların temsilcileri katıldı.